BAĞIŞIKLIK – IgA – ÖNLEYİCİ TEDAVİ

⭐️Vücudumuzu bir kale olarak düşünün…Virüs, bakteri,mantar vs…bunlarda düşman askeri…

🩸 SORU ; Bu düşmanları kalenin içine alıp içeride mi çarpışalım? Kale kapısındaki muhafızlara mı yok ettirelim?

💧Hasta olmak istemeyen IgA ile kapıda yok eder…Önleyici tedavinin temeli de budur…

⭐️Yazacaklarım HASTA OLMAMAK için patojenleri (mikropları) vücuda almadan öldürmek adınadır ve önemlidir…

🟡SİSTEM…..

🩸Vücuda bir (yabancı) virüs burun, ağız, göz ya da BAĞIRSAK yolu ile girsin….

🩸İlk tepki IgM ile gelir…Bu bir antikor…Yani giren virüse karşı gelişen bir savaşçı…

🩸Bu savaşçı aslında yoktu..Giren virüse göre üretildi…ilk 5-6 gün serum/kan tetkikinde IgM yüksek çıkar….

🩸5-6 gün içinde sitokinler B-lenfositlere bilgi geçer…
“Abi birileri geldi, kalabalıklar, hücrelere girmeye çalışıyor, al bu da bilgileri”…

🩸Bu bilgilere göre bir antikor daha oluşur IgG….

💧Biz B-lenfosite bu bilgiyi başka bir yolla daha iletiriz…AŞILAR…
➖Aşı ile virüsü/bakteriyi tanırız ve IgG oluşturuyoruz…

🩸IgG yola çıkar….Yolda rahat ve hızlı hareket edilsin diye vücut ısısı 38.5 civarına çıkar….

⭐️BURADA BİR NOT :
Çocuklarda ateş 37.5 -38 diye hemen ATEŞ DÜŞÜRÜCÜ verilmez. O ateş savunma mekanizmasının bir parçasıdır, askerler hızlı hareket etsin diye yükselir. 38.5 üzerinde ateş düşürücü kullanılır…

🩸Devem edelim…IgG öyle sessiz gitmez..Öyle gürültü çıkarırlar ki, virüsü öldürüp kendi ölen de var, virüse saldırırken hücrelere hasar verende…Hücre içine giren virüsü HÜCRE İLE BERABER patlatıp yok eden de….

⭐️İKİNCİ NOT:
📍İşte; inflamasyon, enfeksiyon (iltihap) budur…Yani bağışıklık sisteminin virüsü yok ederken hücrelere/dokulara/damarlara verdiği zarar…Patlayan hücreler, ortaya çıkan sıvılar, infiltrasyon…

🩸Virüs sayısı/yükü ne kadar çok ise gürültü o kadar yüksek olur…

⭐️ÜÇÜNCÜ NOT:
Bazen bu gürültü o kadar yüksek olur ki ” durun artık sitokinler, haber vermeyin, IgG filan gelmesin hasar veriyorlar ” deriz ve sitokinleri durduracak BAĞIŞIKLIK BASKILAYICI ilaç veririz..
🔊Dekort, deltacortil, simulect, anakinra, prednol, kortikosteroidler gibi…..

🚫Ne güzel hasarı durdurduk değil mi ? DEĞİL….Bu ilaçlarla sadexs virüs için bağışıklığı baskılamadık ki komple baskıladık… Yani artık tüm bakteriler, virüsler, enfeksiyonlara açık hale geldik…başka mikroplara daha çabuk yakalanacağız…

🟣Bunların hepsi kalenin içinde oldu…Şimdi asıl konu, kale kapısına bakalım…

🩸IgM dedik, IgG dedik ve hepsi içerideydi…birde IgA var….MUKOZAL BAĞIŞIKLIK….

🔶Burun, göz, ağız, akciğer, bağırsaklar….Hepsinde ince bir mukozal yapı, deri var…

🔶En geniş mukozal yapı bağırsaklarda, bu sebeple en çok bağışıklık hücresi bağırsaklarda bulunur…

🔶Virüs burundan, ağızdan, gözden girdi, IgA bunu yakalar, balon seklinde içine alır ve öldürür…

🔶Diyelim akciğere geldi…hala ince mukozal yapıda IgA var.. Yine yakalar.

🔶Bağırsaklar bir çok virüs/bakteri girer ama IgA yakalar….

⭐️Ama eğer IgA SAYISI AZ İSE…bu mikroplar içeriye, kale içine girer…

⭐️⁉️IgA sayısı artırılabilir mi? EVET…zaten işin ana noktası burası…

🩸12 – 19 yaş arası IgA sayısının en çok olduğu dönemdir, bu sebeple bu yaşlarda viral/bakteriyel hastalığa yakalanma daha azdır…

🩸19-20 yaş sonrası azalmaya başlar ve çok hızlı düşer…Bunu güçlü tutmak çok önemli…

🟡 IgA SAYISI/GÜCÜ NASIL ARTIRILIR ?

⭐️IgA’ların güçlü olması için:

1️⃣➖Oksidasyon oluşmaması gerekir. Buna neden olan serbest radikaller, ROS engellenmeli. Bunun için ;

💧Glutatyon çok önemli….20 yaş sonrası seviyesi düşen Glutatyon dışarıdan alınabilir.

💧Resveratrol , Qercetin, vitamin C, N-asetil sistein…..Bunlarda glutatyondan sonra önemli olan antioksidanlar…

2️⃣➖ Vitaminler..

💧D3, B12, B9, B6…Bu Vitaminlerin seviyesi her zaman için referans seviye ortalamasının üzerinde olmalı
📍ÖRNEK;
B12 referans aralık 200-1000 arası
200+1000 =1200/2 =600
B12 seviyesi 600 üzerinde olmalı…D3 seviyesi 55, B9 17-20 bandı üzerinde olmalı…..

💧Bu vitaminlerin çoğu IgA oluşumunda önemlidir, bazılarının IgA üzerinde reseptörleri var…

💧B12, B9, B6…Bu vitaminleri besinlerden aldığımız hali ile kullanamayız. Vücutta aktifleştirmemiz gerek…FAKAT; bunlara metil grubu takıp aktif hale getirecek olan metilasyon döngüsü toplumumuzun %65″inde defekt, çalışmaz/az çalışır

💧Bu nedenle bunların aktif halini 《metilfolat(B9) -metilkobalamin (B12)-P5P (B6) 》 şeklinde kullanmak gerekir.

3️⃣➖ MİNERALLER….

💧Magnezyum (sitrat,glisinat, malat,taurat), çinko (glukonat)
💧Bu mineraller enzimlerin aktif olması için çok önemli…Enzimler düzgün çalışmazsa IgA düşer…

🩸DEMİR: Eğer demir seviyeniz tam ise demir takviyesi almayın. Bunun birinci nedeni;
●İnsan vücudunda demir atılım mekanizması yok, fazlası dokularda birikir.
●ikinci sebep ise, demiri virüslerde çoğalmak için kullanır. Demir sadece eksikse kullanılır…

💧Her üç mineralde mide asidi eksikliğinde emilmez. Bu sebeple MİDE İLAÇLARI kullanılıyorsa ,mide ilaçları ile arasında 6-8 saat fark olacak şekilde kullanılır….

4️⃣➖ DAMAR SAĞLIĞI (Hesperidin)

💧Damarlarin iç duvarlari endotel hücrelerden oluşur.
■Virüsler
■Bakteriler
■Serbest radikaller
En çok buralara hasar verir.

💧Bu hasarlar sonrası;
☆ PIHTILAŞMA oluşur.
☆D-DIMER yükselir.
☆Fibrinojen artar.
☆İnflamasyon oluşur.
☆IgA düşer…

🩸Bu saydıklarımın hepsini Covid19 zamanı yaşadık. Çünkü Coronavirus endotel hücrelere zarar verdi.
🩸Aşının zararları denilen, pıhtılaşma diye bahsedilen sorunda buradan başlıyor…

⭐️Aşı zararları (pıhtı, miyokardit, d-dimer) konusunu daha sonra yazacağım….!

💧HESPERİDİN endotel hücreleri onarmada oldukça etkili bir flavonoidtir….
💧Bu flavonoidi defalarca yazdım zaten. Günlük 500-1000 mg sabah+akşam yemek ortasında kullanılır…

5️⃣ENERJI (ATP) ÜRETİMİ…. (NAD, Q10)

🩸Vücuttaki bütün bu işlemlerin olması için enerji lazım…Enerji birimimiz ATP….Bu ATP hücre içinde mitokondride üretilir.

🩸ATP üretmek için glikoz – yağ asidi gerekli…Bunların Hidrojen iyonları NAD ile taşınır ve enerji üretilir…NAD YOKSA,ENERJİ YOK…

🩸NAD 20li yaşlar sonrası düşer, bu sebeple yaş aldıkça enerji de düşer…ABD’de kullanımı yaygındır, günlük 350-700 mg NAD kullanmak önemli.

💧Soluduğumuz oksijen mitokondride glikozu yakmak içindir…yani biz aslında mitokondri için solunum yaparız….

💧NAD ile taşıdık, Hidrojen iyonu var, oksijen var ama bir ateşleyici, kibrit lazım….İşte bu da KOENZIM Q10……

🩸KOENZIM Q10 eksikse enerji düşer….Kolesterol ilacı kullanımlarda net düşer….Yaş ilerledikçe düşer….Günlük 100mg kullanım önemli…

⭐️Burada besinler oksijen ile birleşip yanınca bir atık/toksin oluşur….Bu toksinler GLUTATYON ve RESVERATROL ile temizlenir…Bu iki antioksidan mitokondri için de önemlidir. Temizlenmezse mitokondri sayısı düşer, çalışma hızı düşer….

6️⃣HÜCRE ZARI OKSİDASYONU (omega-3, alfa lipoik asit)

🩸Hücre zararında OMEGA-3 ve OMEGA-6 bulunur…Omega-3, her zaman omega-6 dan FAZLA OLMAK ZORUNDA

💧Aksi halde, hücre membranlarında oksidasyon oluşur, bozulur. Bu durumda reseptörler çalışmaz…

💧Bunlar arasında insulin reseptörüde var, D3 reseptörüde, LDL reseptorüde…Reseptör bozuksa bunlar hücreye girmez ve işlevi olmaz…

💧Biz Omega-3 yağ asidini üretemeyiz, dışardan almak zorundayız…NEREDEN ALACAĞIZ?

💧Bitkilerden (ceviz,keten tohumu vs)-ALA formunu alırız…ALA formu dönüştürülmeden KULLANILMAZ…EPA/DHA formuna dönüştürmek gerekir ama alınan miktarın sadece % 2,5′ u dönüştürülebilir..Yani HAYVANSAL gıdalardan almak gerekir

💧Balık ve balık yağı en önemli omega-3 kaynağıdır (EPA/DHA formu) günlük 1000-2000 mg…

🩸ALFA LİPOİK ASİT…Hem hücre membranı oksidasyonu, hem HbA1c ( hemoglobine bağlanan şeker) düşürmede önemlidir…(350-600 mg/gün)

7️⃣➖ AŞIRI GEÇİRGEN BAĞIRSAK….

💧Bu oldukça önemli bir konudur….Bağırsaklar, süzgeç gibidir her şeyi içeriye almaz…

💧Eğer;
● Ağır karbonhidrat
● Fazla /Ağır antibiyotik (bundan muzdarip çok insan var)
● Gluten, laktoz, kazein-A gibi moleküllere alerji,
● Ağır metal toksitesi,
varsa bağırsaklar hasar alır.

💧Bu durumda toksinler kana ,oradan organlara geçer ki bu zaten immun sistem için oldukça tehlikelidir. (Çoğu tiroit hastasının kök nedeni budur.)

💧Ve işin bir diğer tarafı da IgA’nın büyük bölümü bağırsak yüzeyinde bulunur ve o hasarlarla çoğunu kaybederiz….

8️⃣➖BU TOKSİNLERİ BAĞLAYIP ATMAK İÇİN:
🩸SIVI BENTONİT KİL: (yenilebilir tip)

📍Sabah kahvaltıdan yada aksam yemekten hemen önce 2 yemek kaşığı sıvı BENTONİT KİL …Toplam bir ay kullanım, bir ay ara ve tekrar bir ay kullanın…Senede 2 tur…

💧Bentonit kil toksinleri bağlar ve dışkı ile atar. Aksi halde kana oradan karaciğere, oradan kan beyin bariyerini de geçerek, beyine geçer ki MS dahil bir çok hastalıkta etkendir… Hipertiroidi, hipotiroidi hastalığında, Anti-TPO ve Anti-TG yükselmesinde etkendir…

🔴SONUÇ:

1️⃣➖ İşin özü, sözün kısası…..IGA SEVİYESİ VE DÜZEYİ GÜÇLÜ TUTULMALI…

2️⃣➖IGA virusleri vücuda girmeden yok eden mukozal bağışıklığın askerleridir…

3️⃣➖Hepsini öldürmese bile, vücuda giren virüs yükü oldukça azalır….VİRÜS YÜKÜ, HASTALIK ŞİDDETİ İÇİN ÖNEMLİDİR..

4️⃣➖ Yazdıklarım biraz karışık gelebilir ama kısaca;
📍Hesperidin
📍NAD
📍Glutatyon ,Resveratrol
📍Omega-3 , alfa lipoik asit ,Q10
📍D3,B12 B9,B6
📍Magnezyum,çinko
Uygun doz ve şekillerde hekim bilgisi dahilinde IGA’yı güçlendirmek için çok önemlidir.

5️⃣➖IgA seviyesi ölçülür mü? Evet ölçülür ama ülkemizde kan/serum düzeyi ölçülüyor.
📍 Mukoza üzerinden ölçüm maalesef yok…Mukozal ölçüm tükürük üzerinden ABD de yapılıyor, Avrupayı bilmiyorum…

⭐️Daha önce ben ölçüm yaptırıp yukarıdaki uygulamalar sonrası tekrar ölçüm yaptırdım ve miktar oldukça yüksek düzeyde arttı…

6️⃣➖IgA sessizdir, inflamasyona neden olmaz…..Bir evde iki kişi var. İkiside virüse maruz kaldığı halde birinde enfeksiyon olup, diğerinde hiç bir şey olmamasının nedeni IGA gücüdür.